Otizm Belirtileri ve Fizyoterapisi

    Otizm spektrum bozuklukları (OSB) nörogelişimsel bir bozukluktur.

  • Belirtiler erken çocukluk çağında başlar.
  • Sosyal-iletişimsel alanda yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ile seyretmektedir.
    Otizm, yaygın gelişimsel bozuklukların içerisinde bulunan bir hastalıktır. Yaygın gelişimsel bozuklukları içinde bulunan diğer hastalıklar;
  • Rett Sendromu
  • Asperger Sendromu
  • Çocukluk Disintegratif Bozukluk
  • Yaygın Gelişimsel Bozukluk- Hiçbir Sınıflamaya Girmeyen (PDD-NOS)
    Otizm, yaşam boyu devam eden bir sendromdur. İleri derece zeka geriliği ve gelişimsel dil bozuklukları ile benzer özellikler gösterir. Otizm, bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarını olumsuz yönde etkileyen yaygın gelişimsel bozukluktur.
Çocuğun kendi dünyasında olması ve aynı durumu koruma saplantısıdır.
Sosyal ilişki kuramama, dil gelişmesinin gecikmesi ve bazı nesne ve davranışlara tutku vardır.

 Tanı koymak için birçok test geliştirilmiştir. En yaygın kullanılan ''Amerikan Psikiyatri Birliği''nin belirlediği kriterlere göre tanı konulur. Bu kriterler; 
  1. Sosyal etkileşimde bozukluk
  2. Dil, konuşma ve sözel olmayan iletişimde bozukluk
  3. Sınırlı, tekrar eden, tek düze davranış
  4. Hayal gücü eksik olan farklı bir oyun tarzıdır.
  Otistik bozuklukların nedeni tam olarak belirlenmemiştir. Bugün için bilinen kökeninin yapısal olduğu ve çevresel faktörler ile tetiklenebilen genetik yatkınlığın bulunduğudur.

 Aşağıdaki yazdıklarımdan en az bir maddede gecikmeler ya da olağan dışı davranışlar ve bunların 3 yaşından önce başlaması;
  1. Toplumsal etkileşim
  2. Toplumsal iletişimde kullanılan dil
  3. Sembolik ya da imgesel oyun
  Otizmde genetik bulgular fazla olmasına rağmen tam olarak gerçek rolü bilinememektir. %15-20'si genetik sayılabilinir. Doğumda baş çevresi normaldir. Baş çevresi büyümesi 6-12 ay ile 3 yaş arası gelişir. MRI bulgularında da yaşla değişimler görülür. Serebrum, serebellum, talamus, hipokampüs ve amigdala bölgelerinde bozukluk görülür. 

 Çevresel Risk Faktörleri;
  • İleri baba yaşı (!!!)
  • İleri anne yaşı (!)
  • D vitamini eksikliği
  • Hamilelikte infeksiyonlar
  • Cıvaya maruziyet
  • Tarım ilaçları
  • Eksoz durumu
  En sık görülen belirtiler; tekrarlanan hareketler, göz temasının olmaması, hiperaktivite, tekrarlayıcı ve amaçsız davranışlar, aynı konuya aşıra ilgidir. Bu ilgiden uzaklaştırmaya çalıştırmak çocuğu kaygı durumuna sokar. 2 yaşta konulan tanının güvenirliği yüksektir. Daha küçük yaşlarda tanı koymak zordur.

Belirtiler;

  • El koordinasyonunda zayıflık
  • Motor gelişim gecikmesi
  • Dokunma veya diğer duyusal uyaranlara az veya aşırı tepki
  • Adını çağırdığında bakmaması
  • Taklit yeteneğinin olmaması
  • Ebeveynle bile etkileşimin az olması
Okul Çağı;
  • Normal okula devam edebilme durumu mental retardasyon (zeka geriliği) olup olmamasıyla ilgilidir.
  • Dikkat problemleri ve sosyal yaşam problemleri okul yaşantısını olumsuz etkileyebilir. Pasif ve kaçıngan veya çok aktif olabilir.
  • Ergenlikte kızlarda kendi cinsine özgü bazı istek ve ilgilerde artış görülebilir.
  • Değişime direnç, öfke nöbetleri ve uygunsuz cinsel davranışlar görülebilir.
Erişkinlik;
  • Normal IQ'lu otizmlerin yetişkinlik çağları birbirinden farklıdır.
  • OSB'si olmayan bireylere göre sosyal, iletişimsel ve baş etme becerileri olarak geridedirler. Bu nedenle bir kısım bağımsız bir kısım da yarı-bağımsız hayat sürdürebilir.
  • Normal IQ'lu grupta olumlu sonuçlar görülebilir. %44'ü lise mezunu, %39'u üniversite mezunu olmuştur. %22'sinin kendi başına yaşayabildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME; 
  • Psikiyatrik muayene
  • Dil becerileri değerlendirmesi
  • Sosyal, bilişsel, davranışsal, iletişimsel değerlendirme
  • İşitme testleri, göz muayenesi, kromozom analizi
  • Eşlik eden durumlar neler? (mental retardasyon, epilepsi, öğrenme bozukluğu, hiperaktivite)
  • Tam kan sayımı, EEG, MRI, nörolojik konsültasyon
  • Otizmin bilinen bir ilaç tedavisi yoktur. Tedavisi eğitimdir.
TEDAVİ; (Erken ve yoğun eğitim!)
  • Kesin bir tedavi yöntemi bilinmemektedir. Ancak erken tanı ve tedavi ile IQ düzeyini 20 puan arttırabiliriz.
  • Otistik çocuklar duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğu yaşarlar. Duyusal girdiler beyinde doğru kaydedilmediği için çocuk ya çok az ilgi gösterir ya da çok fazla ilgi gösterir.
  • Vestibüler ve taktil duyuları bozuktur. Bu nedenle güvensiz ve dokunmaya karşı savunmadadırlar.
  • Bu nedenle duyusal girdiyi arttırmak için duyu bütünleme, tedavi programına duyusal girdi arttırıcı faktörler eklememiz lazımdır.
  • Vestibüler, propriosepsiyon, taktil, görsel ve işitsel eğitimler verilmelidir.
  • Taktil(dokunma); Derin basınç, köpükle oynama, ağırlaştırılmış giysi ve vibrasyon
  • Vestibüler; Salıncak, egzersiz topu, küçük top, kaydırak, kaykay, hamak, trombolin
  • Proprioseptif; Ağırlaştırılmış topu itme, aproksimasyon, eklem kompresyonu ve traksiyonu, duvarı itme ve bir şeyleri çekme
  • İşitsel duyu eğitimi; Farklı sesleri arttırma, azaltma veya tam sessiz ortamda çalışma
  • Görsel duyu eğitimi; Işık sistemleri, karanlık oda, loş oda
  • Çalışma sırasında aktiviteler arasında düzgün geçiş sağlanmalıdır. Çocuğun ilgi ve isteğine göre tedavi programı şekillendirilir. Her çocuğa fayda sağlayacak tedavi şekli farklıdır.













Soru ve katkılarınızı bekliyorum..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Spina Bifida ve Fizyoterapisi

Patolojik Refleksler

Parkinson Hastaları İçin Ev Egzersizleri